Antalyada icradan aldığı çalıntı otomobil için açtığı davada, yerel mahkemenin otomobil için ödenen paranın faiziyle geri ödenmesi kararını, istinaf mahkemesi kaldırdı. Vedat Oğuz "Otomobili satın alırken verdiğim, sigorta ve tamiri için harcadığım paralar bir yana, araç üzerimde göründüğü için vergisini de ödemem gerekiyor" dedi.Antalya da icra dairesince yapılan ihaleden satın aldığı araç çalıntı çıktı. Kişinin açtığı davada, yerel mahkemenin otomobil için harcanan paranın faiziyle geri ödenmesine ilişkin verdiği kararını, istinaf mahkemesi kaldırdı.
Vedat Oğuz (23), üç yıl önce akrabasının düğününe katılmak için gittiği Batman da icradan ihaleyle otomobil satışı yapılacağı ilanını gördü.
Batman 1. İcra Dairesince satışı yapılan 1994 model otomobili 4 bin 200 lira ödeyerek alan Oğuz, aracı çekici yardımıyla Antalyaya getirdi.
Oğuzun tamir ettirdikten sonra otomobil muayene istasyonuna götürdüğü otomobilinin plaka ile şase numarasının uyuşmadığı anlaşıldı. Otomobili polise teslim etmek zorunda kalan Oğuz, ihaleyi gerçekleştiren İcra Dairesi aleyhine dava açtı.
Batman 4. Asliye Hukuk Mahkemesince verilen kararda, davacının, aracı her türlü araştırmayı yapmış şekilde ihaleye sunan icra dairelerine güvenerek aldığına işaret edildi.
Davacının, aracı, plaka veya şase numaralarını bir ekspere kontrol yükümlülüğü bulunmaksızın açık arttırmayla satın aldığı vurgulanan kararda, "Bu durumda devletin kusursuz sorumluluk ilkesi gereğince davacıya karşı sorumluluğu doğmuş olup, çalıntı araç nedeniyle davacının ihale, aracı çekme, kasko ve tamir masrafları değerlendirildiğinde davacı bu masrafları aracın kendisinde kalacağına duyduğu güvenle yapmış olduğundan, davalının bu masraf kalemleri için de sorumluluğu bulunmaktadır." ifadesine yer verildi.
Mahkeme, araç için harcandığı belirlenen 10.735,00 liranın yasal faiziyle davalıdan alınarak davacıya verilmesini kararlaştırdı.
İstinaf mahkemesi kararı kaldırdı
İki tarafın da yaptığı istinaf başvurusu üzerine dosyayı değerlendiren Gaziantep Bölge Adliye Mahkemesi 4. Hukuk Dairesi ise kararında, dava konusu araçta yapılan şase numarası değişikliğinin ancak alanında uzman kişilerce anlaşılabilecek nitelikte olduğuna dikkati çekti.
"Dava konusu edilen olayın çözümünün özel teknik bilgi gerektirdiği hususu da gözetildiğinde dava konusu aracın icra müdürlüğünce yapılan ihaleyle davacıya satılmasında icra müdürlüğünün herhangi bir kusurlu eylemi bulunmadığı" hükmüne varan üst mahkeme, yerel mahkemenin kararını kaldırdı.
Araç üzerimde göründüğü için vergisini de ödemem gerekiyor
Antalya Adliyesinde gazetecilere yaşadıklarını anlatan Vedat Oğuz, ihaleden aldığı aracın kullanılmaz durumda olduğunu söyledi.
Aracı muayeneden geçirip, yeniden trafik tescilini gerçekleştirebilmek için sanayiye götürdüğünü, bütün onarım ve bakımlarını yaptırdığını aktaran aktaran Oğuz, muayene sırasında otomobilin plakasıyla şase numarasının uyuşmadığı anlaşılınca durumu Trafik Tescil Şube Müdürlüğüne bildirdiğini kaydetti.
Makine Mühendisleri Odasına yönlendirildiğine değinen Oğuz, "Oradan da Kriminal Polis Laboratuvarına gönderildim. Yapılan incelemede aracın çalıntı olduğu, bana satılan araç olmadığı anlaşıldı. Aracı Oto Hırsızlık Şube Amirliğine teslim ettim. Aracı satın alırken verdiğim, sigorta ve tamiri için harcadığım paralar bir yana araç üzerimde göründüğü için vergisini de ödemem gerekiyor." diye konuştu.
Yaşadığı mağduriyetin giderilmesi için dava açtığını belirten Oğuz, Antalyada yaşamasına rağmen Batman 4. Asliye Hukuk Mahkemesinde görülen davanın her duruşmasına gittiğini söyledi.
Avukatlık ve dava giderlerini de ödeyecek
Oğuz, otomobil için harcadığı yaklaşık 11 bin liranın gitmesinin yanı sıra 2 bin 800 liralık avukatlık ve 300 liralık dava giderlerinin de üzerine yüklendiğini savundu.
İstinaf mahkemesinin, aracın çalıntı olduğunu icra memurlarının değil, kendisinin bilmesi gerektiği hükmünde bulunduğuna dikkati çeken Oğuz, "İhaleyle satış yapılırken araca sadece beş dakika kadar bakıp incelememize müsaade ettiler. Bilirkişi bile olsam beş dakika içinde o aracın çalıntı olduğunu anlayamam. O beş dakikada bunu yapamadığım için suçlu benmişim." ifadesini kullandı.
Oğuz, kesin karar verilip dava dosyası kapatıldığı için Anayasa Mahkemesine bireysel başvuruda bulunmaktan başka çaresinin kalmadığını kaydetti.